Koskocaman, yeşil yapraklı bir bitki!
80'ler, 90'lar hatta daha bile önceleri her evde neredeyse var, nostaljik bir varoluş kendisi,
Bitkinin vintage' ı olur mu?
Olur tabi ki, neden olmasın, işte karşınızda
Monstera Deliciosa!
Bir anda popüler kültürün etkisi altında kaldı,
aranıp da bulunamaz hale bile geldi.
Belki de aç gözlü insanoğlunun, en şaşalısına, en büyüğüne, en heybetlisine sahip olma arzusundan dolayı son dönmelerde en pahalı salon bitkilerinden biri oldu.
En güzeli bir bitkiyi mini minnacıkken alıp, büyüyüşüne tanık olmak değil midir veya tohumundan kendin yetiştirmek?
Herkes için cevap aynı olmasa gerek ki bugün 300, 400, 500 TL gibi fiyatlara satılışına tanık oluyoruz.
Yüzlerce türk lirasına satılışının karşısında sadece 20 TL' ye, satın alma sahiplen güdüsüyle, bir buçuk sene önce küçük bir saksıda benimle eve gelmiş olması bugünkü mutluluk sebebim.
Bakınız Aralık 2017:
Masada küçük bir deve tabanı oturuyor:)
Bugün ise salonu ele geçirme yolunda ilerliyor.
Gerçekten mutluluk biz çağırınca gelen bir şey mi?
Yeter ki isteyelim!
Ancak çok önemli bir tespitim var.
Kesinlikle küçüçük bir çocukken bahçeler de çiçeklerle, ağaçlarla arkadaş olmayı öğretebilirseniz evlatlarınıza, kendi tohumundan üretmenin heyecanını tattırabilir, toprak kokusuna sevdalandırabilirseniz,
bugünün değer bilen insanları oluyorlar.
Bugün benim için güzel bir cumartesi, sizin için de öyle olsun!
Sevgiler,
EK
Aşağıdaki linke tıklayarak Gmail hesabınız ile bloğuma üye olmayı unutmayın:
Aşağıdaki linke tıklayarak Gmail hesabınız ile bloğuma üye olmayı unutmayın: