Sevgili yavrum 6 aydır veganım, bugün 7.ay'a girdim hatta, bir senenin yarısı resmen.
Vegan olmaya karar verdiğim gün hayatımda bir şeylerin değişeceğine emindim ama doğada bu kadar çok şeyin hızla değişeceğini tahmin etmemiştim. Dışarıda, eğer zarar vermezsek aslında hepimize yetebilecek güzel bir dünya ve içimizde hep bir umut var kardeşçe yaşamak adına. Sevmeyi, karşısındaki insanın sadece kendi hayatını etkileyen fikirlerine saygı göstermeyi bilen insanlar olarak geleceğimiz güzel olacak, bundan eminim🧡 sadece şimdilik bahar karantinası diyelim bu duruma.
'CANGO' İLKBAHAR 2020 |
Denize bu kadar yakın olup, baharın bu kadar içinde olup seninle hevesle sokaklarda koşamadığımız için üzgünüm ancak şimdilik portakal ve limon ağaçlarının; hanımeli, yasemin ve melisanın mis gibi açan çiçek kokularını, insanların yoğun olmadığı saatlerde, ihtiyaçlarını gidermek için sokağa çıktığımızda çekeceğiz içimize.
Tanıdık sokaklardan geçeceğiz, benim çocukluğumun geçtiği kadar tanıdık sokaklar, tanıdık evler, hatıralarda kalan tanıdık simalar eşliğinde dönüp geri geleceğiz evimize. Sen ne zaman evin sokağına dönsek koşmak isteyeceksin, yarış yapmak, hevesini kırmamak adına ayaklarımı yere çok sert vurmadan koşmaya çalışacağım ben de, sanki sesimiz duyulsa gizli bir şey yaptığımız ortaya çıkacakmış gibi sessiz olmaya çalışacağım.
Biz zaten sarılmanın, öpüşmenin, dokunmanın kıymetini bilirdik ama şimdi özlediğimiz herkese sımsıkı sarılmanın hayali bile daha da değerli sanki 💚
Vegan beslenmeye ve yaşamaya adapte sürecimde senin varlığın beni daha da şevklendirdi. Her gözlerine baktığımda kendi adıma daha da mutlu oldum, hele ki senin sokaklarda yaşadığın günleri düşününce...
Şanslıyım, hayatıma kimsenin karışmasına kendimi bildim bileli izin vermediğim, kendi kararlarımı kendim alabildiğim ve kendi hayatımdan kendim sorumlu olabildiğim için. Şimdi herhangi biri karşıma çıkıp 'hala mı vegansın, ay nasıl oluyor, çok saçma değil mi, zor değil mi, şöyle mangalda etleri cızlatsak canın çekmeyecek mi, bırakırsın ya' ve türevleri cümleleri sarf etse, tenezzül edip cevap bile vermem. Bunun insanların diline, dinine, rengine, cinsiyetine ve cinselliğine karışmasından ve bu şekilde taciz etmesinden hiç bir farkı olmadığını düşünüyorum çünkü.
Malum, bizim toplumumuzda konu komşu etraf ne der düşüncesinden kimliklerini bulmak konusunda insanlar çok çekmiştir ve çekmektedirler. Kendi adıma aktivizm yapmayı sevmiyorum, hiç bir konuda asla! demeyi de sevmem. Başlarken de gittiği yere kadar vegan beslenip yaşamaya çalışacağım demiştim, hala aynı şekilde düşünüyorum, sonuçta ben de etle sütle peynirle beslendim 30 yaşıma kadar.
Birazcık herkes kendi içine dönebilse ve kalbinden bakabilse tüm kötülükleri el birliği ile silebiliriz aslında, ama 'menfaat dünyası' der geçer insanoğlu buna da...
Her neyse oğlum, biz tatlı balkonumuzdan masmavi gökyüzüne umutla bakmaya devam edelim. Önce kendimiz için bir iyilik yapmakla başlarsak o iyilikler büyür ve tüm dünyayı etkisi altına alır, bundan baban da ben de eminiz <3
Vegan beslenmeye ve yaşamaya adapte sürecimde senin varlığın beni daha da şevklendirdi. Her gözlerine baktığımda kendi adıma daha da mutlu oldum, hele ki senin sokaklarda yaşadığın günleri düşününce...
Şanslıyım, hayatıma kimsenin karışmasına kendimi bildim bileli izin vermediğim, kendi kararlarımı kendim alabildiğim ve kendi hayatımdan kendim sorumlu olabildiğim için. Şimdi herhangi biri karşıma çıkıp 'hala mı vegansın, ay nasıl oluyor, çok saçma değil mi, zor değil mi, şöyle mangalda etleri cızlatsak canın çekmeyecek mi, bırakırsın ya' ve türevleri cümleleri sarf etse, tenezzül edip cevap bile vermem. Bunun insanların diline, dinine, rengine, cinsiyetine ve cinselliğine karışmasından ve bu şekilde taciz etmesinden hiç bir farkı olmadığını düşünüyorum çünkü.
Malum, bizim toplumumuzda konu komşu etraf ne der düşüncesinden kimliklerini bulmak konusunda insanlar çok çekmiştir ve çekmektedirler. Kendi adıma aktivizm yapmayı sevmiyorum, hiç bir konuda asla! demeyi de sevmem. Başlarken de gittiği yere kadar vegan beslenip yaşamaya çalışacağım demiştim, hala aynı şekilde düşünüyorum, sonuçta ben de etle sütle peynirle beslendim 30 yaşıma kadar.
Birazcık herkes kendi içine dönebilse ve kalbinden bakabilse tüm kötülükleri el birliği ile silebiliriz aslında, ama 'menfaat dünyası' der geçer insanoğlu buna da...
Her neyse oğlum, biz tatlı balkonumuzdan masmavi gökyüzüne umutla bakmaya devam edelim. Önce kendimiz için bir iyilik yapmakla başlarsak o iyilikler büyür ve tüm dünyayı etkisi altına alır, bundan baban da ben de eminiz <3